Her şey hızla değişiyor. Dünya görevini tamamlamış gibi olaylar ve eşya sahip olduğu anlamlarını iyiden iyiye yitirmiş gibi. Buna kavramları da dahil edebiliriz. Çoğu zaman hayatı yaşamaktan ziyade sadece izliyoruz. Hani mezuniyet zamanlarına yakın bir ruh hâlini yaşıyoruz. O kadar yıl mücadele ettiğin, dirsek çürüttüğün, ciddiye aldığın dersler birdenbire kolay bir hâle bürünür ve sen azıcık bir çalışmayla bol bol notlar alırsın. Bir de arkadaşlarınla da daha samimi olursun. Kalan günleri en güzel şekilde yaşamak istersin. İşte buna benzer bir hâlde yaşadıklarımız.
Dünya bana aynen böyle geliyor. Bir mezuniyet zamanının arefesindeymişiz gibi yaşıyorum. Günler oldukça hızlı geçiyor. Zaman durmak nedir bilmiyor. Çoğu zaman can sıkıntısına vakit bile kalmıyor. Belki de uzun zamandır beklenen bir sonu yaşıyoruz. Bu birdenbire olan bir şey değil de yaşadığımız son, bir sürece yayılmış gibi geliyor bana.
Açıkçası dünyada ne olup bittiğini kestirebilmek zor fakat bir şeylerin hızla değiştiğini hissetmek mümkün. Geçmişte kalbimi dolduran taleplerimin çoğunu şimdi hatırlamıyorum bile. Ortaya bir hedef koymaktan çekiniyorum. Kendimi sanki yaşanması gereken her şey yaşanmış gibi hissediyorum.
Hayatın kendisi hızla değişiyor. Bence bu değişim en çok insanın iç âleminde gerçekleşiyor. İçimizde bir yerlerde doğan ve hayatı yavaş yavaş kaplayan bir şey var. Dünya asla eski dünya değil. Hep birlikte bir yerlere gidiyoruz. Fakat dünya nereye gidiyor, işte bu belli değil.
Her şeyin insanlara sevinç veren bir döneme geçilmesini temenni ederim. Hayatın mutluluk, huzur, sağlık, sevinç getirmesini dilerim. İnsanlık çok zor süreçlerden geçti. Yoruldu ve yıprandı. Artık yeni devrin güzelliklerini varlığın sahibinden niyaz ederim.