Geride Kalanlar

Geride Kalanlar
Yayınlama: 30.04.2023
Düzenleme: 30.04.2023 16:25
A+
A-

Her gün daha çok öze çekiliyor insan. Zaman geçiyor. Mânânın güzelleşmesine hizmet etmeyen şeylerden uzaklaşıyoruz. Hayat aslında değişen ve sürekli yenilenen bir kabuk olduğunu bize artık daha çok gösteriyor. Her şeyde bir anlam arıyor insan. Kuru gürültüden, günlük muhabbetlerden uzaklaşıyor. Bu demektir ki, insanların belki tamamına yakınından da ayrı düşüyoruz. Çünkü bunca varlık, eşya, insan niçin var, diyen bir gönlün ısrarlı soruları muhtemelen bir başımıza olduğumuzda çözümlenecektir. Cevaplar bize bu budur, diye bir başkası tarafından verilmeyecek. Onlar mutluluk, keder veya sevinç gibi içimizde belirecek. Üstelik yaş ilerledikçe gönül yoran sorulardan ziyade içine huzur veren cevapların peşinde oluyor insan. Neden böyle oluyor? Çünkü hayat bir zemine kavuşuyor ve arayışlar özdeki anlamın hissedilmesine yöneliyor. Çoğu kimse bunu dış dünyanın maddî zevkleri ve çeşitli eğlenceleriyle teskin etme yoluna gider. Fakat zehri almaya devam ettiğini pek bilmez. Maddeyle çoğalmak gönül darlığı verir. Yunus Emremiz demiyor mu, “Bunca varlık var iken gitmez gönül darlığı” diye. Halbuki mânâda, sevgide çoğalmak insana gönül ferahlığı ve genişliği verir. Önemli olan sahip olduğumuz iç dünyayı muhabbetle ve bilgiyle zenginleştirmektir. Zaten dünyaya bunun için gelmedik mi? Nitekim bir gün bütün bu şeyleri bırakıp gittiğimizde sahip olduğumuzu zannettiğimiz ve geride kalan her şey belki bir acı tecrübe hâlinde belirecek bizde.

İnsan kendi özüne yönelince pek çok şey geride kalıyor. Özümüzden yükselen bir davete uyarak yöneldiğimiz bir iç dünyanın sessiz, sözsüz bir hâlde benliğimizi kuşatmasını izlemek gerekir. Artık bundan sonra maddî âleme ait şeylerin kıymeti azalmaya başlar hayatımızda. Her şey nasılsa, zaten öyle olması gerekiyormuş hissi doğar içimize. Bu bir huzur, eskilerin tabiriyle huşu hâlidir. Var olduğu hâlde her an değişerek kaybolan bir dünyanın yerini aslında derin bir hakikat olan iç âlemin o yaratıcı ve besleyici hâli almaya başlar. Etrafımızda gördüğünüz şeyler de bir manâ olarak belirir artık. Var olan anlamdır, görünen ise kabuk… İnsan bütün yüreğiyle bunu anladığında sessizleşir ve iddialarından vaz geçer. Çünkü gönül yorgunluğu istemez hayatında. Bundan sonra var olan enerjisini kendinde kalacak olanlara, güzelliklere, iyiliğe ve anlamaya sevk eder. Geride kalacak olanlara değil…

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.