Esentepe’de Bir Gün… Çocuklarla Esentepe’ye geldik. Yavrular doğada her türden var oluşun tadını doyasıya çıkarırken ben de keyifle onları seyrediyorum.
Taze bir çiçek, asırlık çam ağaçları gibi bu güzel tabiata anlam katıyor yavrular. O güzelim duygularını doğanın taze enerjisi ile besliyorlar. Ait oldukları zamanın derinliğini yaşıyorlar. Esentepe de onlara bu imkânı doyasıya veriyor.
Çocuk ve tabiat anda buluşuyorlar. Ne geçmişin kederi ne de geleceğin endişesi… Çocuklarda ve Esentepe’de onlardan eser bile yok. Doğa, var olmanın, çocuklar da eğlencenin tadını çıkarıyor. Yaşamaktan benim anladığım onların birlikteliğindeki şu güzelim hâllerdir. Biz de yani hayatın sorumluğunu dâimâ üzerinde ve kalbinde hissedenler büyük büyük hedeflerin ve sözlerin altında ezilmeyi bir maharet zannediyoruz. Hâlbuki yaşamı kaçıran bizleriz, tadını çıkaran doğadaki çocuklar…
İşte Esentepe şu harikulade güzelliği ile bize biraz sakin kalabilmenin, dinginliğin ve hayata çocuğun dünyasından bakabilmenin ne kadar önemli ve gerekli olduğunu söylüyor. Bu yüzden Esentepe’de geçirdiğim şu vakitler bana doğanın gerçek yorumunun çocuğun hayatında olduğunu fısıldıyor.
Esentepe’ye fırsat buldukça geliyorum. Buraya çocuklarımı da getiriyorum. Çünkü bu muhteşem tabiatı onların sade bakışıyla izliyorum biraz. Onlar hangi ağacın ve çiçeğin yanında durulacağını, ne zaman koşulacağını iyi biliyor. İnsanın rehberi çocuklar olunca her türden sadelik de bir mutluluk vesilesi oluyor.